Çocuk yetiştirmek zor iştir, zaman ister, sabır gerektirir. Bu yolda zaman zaman umutsuzluğa düşeriz. Olmuyor deriz, istediğimiz davranışları öğretemiyoruz deriz. Her zaman geleceğimiz olan çocuklarımızı en iyi şekilde yetiştirmek için sabırla yolumuza devam etmeliyiz. Sabrımızın tükendiği noktalarda ise bambu ağacının büyüme sürecini aklımıza getirmeliyiz.
Bambu Ağacının Hikayesi
Önce ağacın tohumu ekilir, sulanır ve gübrelenir. Birinci yıl tohumda herhangi bir değişiklik olmaz. İkinci yıl tohum yeniden sulanıp gübrelenir. Bambu ağacı ikinci yılda da toprağın dışına filiz vermez. Üçüncü yıl tohum yine sulanır ve gübrelenir. Ancak bambu ağacı yine filiz vermez. Dördüncü yıl tohum yine sulanır, gübrelenir. İnatçı tohum bu yılda filiz vermez.
Çinliler büyük bir sabır ile beşinci yılda da bambu tohumuna su ve gübre verme işine devam ederler.
Veee, nihayet beşinci yılın sonlarına doğru bambu tohumu yeşermeye başlar. Ondan sonra da altı hafta gibi kısa bir sürede bambu ağacı yaklaşık 27 metreye ulaşır.
Sevgili Anne Babalar;
Peki sizce bambu ağacı 27 metre uzunluğundaki boyuna altı haftada mı yoksa beş yılda mı ulaştı?
Aslında sorunun cevabı kendinde gizli. Tohum, büyük bir sabır ve inançla beş yıl boyunca sulanmasa ve gübrelenmeseydi ne bir ağacın büyümesinden hatta ne de bir ağaçtan söz edebilirdik.
Çocuklarımızın gelişimi de bambu ağacının gelişimine benzer. Çocuklara yönelik destek ve atılan olumlu adımlar bazen hemen sonuç verebilir bazen ise hafta ya da ayları alabilir. Bazen de öyle davranış oluşturma süreçleri olur ki aynı bambu ağacının hikayesinde olduğu gibi birkaç yıl sürebilir.
Anne-babalar olarak her zaman sabır ile hareket ettiğimiz ve olumlu yaklaşımlar gösterdiğimiz takdirde çocuklardan beklediğimiz güzel davranışların sonuçlarını elbette görebiliriz.
Hedefimiz Çocuklarımız,
Hedefimiz Geleceğimiz,
Hedefimiz Yarınlarımız ise her zaman inanın, çalışın, sabredin, hiç bir zaman pes etmeyin.
